NEREDESİN SEN?
Liderlik üzerine yıllardır kafa yoran ve bunları yazdıklarıyla anlatanlar, liderliği birbirinden farklı kavramlarla açıklar. Kimi biraz daha çok yetkiden ve hiyerarşiden yola çıkar. Kimi durumsal senaryolara ve bu senaryolar içerisindeki yaklaşımlarına bakar. Kimi de hedeflerin, vizyonun gerçekleşip gerçekleşmediğine takılır.
Gerçek liderler, bilhassa 2020’nin başından beri içinden geçtiğimiz belirsizlik dönemlerinde, yaşamın getirdikleri karşısında korkular ve sıradanlıklardan çok “bir etki yaratacak” işlere ve ilişkilere odaklandılar. Kısa yoldan ziyade zorlu yolculuklar için kendilerini ortaya koydular. Bıkkın, yorgun hatta yenilmiş olsalar da, yeniden başlamaya her şeyden çok inandılar.
Günümüzün yeni nesil liderlik dinamiklerine şöyle biraz odaklanacak olursak;
Liderlik sadece liderlerle ilgili değildir, liderlik edilenle de ilgilidir. Ben değil, her şeyden önce güçlü bir “Biz” halidir.
Liderlik öyle gücünü göstermek değil, onu paylaşmak ve seninle birlikte liderlik etmesini beklediklerini de güçlü kılmaktır. Bu yüzden liderliğin güncel eğilimi kolektif bir yaklaşımdır.
Liderler takımlarından, yol arkadaşlarından ayrı düşünülemezler. Lider, tam da takımın içinde veya ulaşabileceği bir yerlerde olmalıdır. Takımlar, yol arkadaşları liderlerden önce gelir.
Liderler başarısız oluyorlar çünkü kendilerinin seçilmiş olduklarına inanıyorlar. Çabucak kendi kibirlerine yeniliyorlar. Çoğu zaman da böyle bir kibiri, güçlerine odaklandıkça bizzat kendileri inşa ediyorlar.
Otoriter liderliğin yerini (organizasyonlarda) daha çok “birleştirici liderlik” almaya başlıyor. Birleştirici liderlik dediğimiz şey ise, önce “adil, arif ve zarif” davranmakla mümkün oluyor.
Liderlikte öğreti değil, her şeyden önce öğreni vardır. Öğrenmek liderler için çok anlamlı bir pusuladır.
Liderlik, bitmek tükenmek bilmeyen bir diyalog ve ruh halidir. Sormak ve bağlantılar kurmak liderliğin en güzel işaretleridir.
Liderlik dediğin şey içine “duygu ve anlam” katabildiğin sürece kıymetlidir. Anlamlar ve bağlantılar çok güçlü birer liderlik göstergesidir.
Liderlik, insanın birbirinden farklı durumlar ve zorluklar oluştuğunda, duruşu ve kararları ile kendinden doğru geliştirebildiği çok anlamlı bir yetkinliktir. Doğuştan filan değildir, senin bilgi, beceri ve tutum başlıklarına ne kadar inandığınla ilgilidir.
Sözün özü, yaşama dair her gün bir şeyler değişiyorsa, sen de kendini geliştirmeye ve değiştirmeye başlasana. Buna da biraz daha güçlü liderlik anlamları katsana. O çok bilindik tezlerle yetinmeyip anti-tezlerin de peşinden koşup “en yenilikçi sentezleri” bulduğun yerlerde önce sen çoğaltsana.
Liderliğin en anlamlı sorumluluklarından biri, kendi sorumluluklarının ve önceliklerinin yol arkadaşları tarafından da sahiplenilmesini sağlamaktır. Sırf bunun için “ortak dert - ortak dava” konusuna tüm paydaşların odaklanmasına öncülük yapmaktır. İnancını, tutkusunu ve motivasyonunu herhangi bir pozisyona ya da güce sahip olmasa da zor zamanlarda dahi çevresindekilere daha güçlü bir şekilde yaymaktır.
Yol arkadaşlarının, paydaşlarının zihninde ve kalbinde daha güçlü yerler edinmek, sahici ve anlamlı öyküleri hiç durmaksızın çoğaltabilmektir. Sen olmadığın zamanlarda bile yolun ve yolculuğun devam edebilmesini teşvik etmektir. Yaşamına ve yaşamlara anlam katmayı bir alışkanlık haline getirmektir. Başarılı insanlar yapmayı seçtikleri şeyleri yaptıklarına inanırlar, çünkü bunu kendileri seçmektedir.
Hayatta olmak da hayatta kalmak da zaten başlı başına bir deneyim. Sen, bu müthiş deneyim sırasında liderliği hep gözünde büyütmek yerine, yaşamın için ortaya koyduğun liderliklerle büyüyeceksin. Karşına çok zorlu yol ayrımları çıksa bile içindeki o potansiyeli ve iyilikleri hiç ihmal etmeyeceksin. Yürümeye devam edip enerjini hep açığa çıkartmayı önce sen bileceksin. Alıp başını gitmek istesen bile geleceği ve hayalleri, patikalarından eksik etmeyeceksin.
Nereye gidersen git, oraya kendini, liderliğini, anlamı, hayallerini ve o sana özgü öykülerini beraberinde götüreceksin.
“Gelişim ve Gelecek” liderlik adına çok anlamlı iki kavram. Bu ikisinin de ilk üç harfi çok ortak: “Gel”
Nereye mi? Kendine, potansiyeline, özüne, ne olursa olsun hiç vazgeçmeyeceklerine. Hep gel. Çünkü, anlam; sen ondan vazgeçmediğin ölçüde güçlenir. Sen, bugünlerde bir eyleme geçmeyip inisiyatif almayı, bağlantı kurmayı, zorlukların içinden geç(ir)en olmayı unutursan bundan sonra bol bol şu türküyü duyacaksın:
“Neredesin sen?”
Liderlik; yaşam döngünü esnetebilecek en otantik, en güçlü eylemdir. En büyük zorluklarda bile, hiç kaçmadan, hiç saklanmadan hep yola çıkma isteği ve iradesidir. Liderliğin sana dair yansımaları olan “bağlantı ve anlam” da belirsizlik dönemlerinde onun boyutlarını büyüten en güzel şeylerdir.
Sahi, bugünlerde sen nerelerdesin?