Qmark Danışmanlık A.Ş.
Qmark Danışmanlık

Kutunun Dışında, Geleceğin Işığında: Yaratıcılık Cesaretle Başlar

Kutunun Dışında, Geleceğin Işığında: Yaratıcılık Cesaretle Başlar

Bir Karikatürle Başlayan Yolculuk

“Ama o… bizim fasilitatör zaten!”

Karikatürdeki bu cümleyi ilk duyduğumda hem gülümsedim hem de içimde derin bir sessizlik belirdi. Çünkü elimde tuttuğum şey sadece bir karikatür değildi; kendi içsel yolculuğumun bir metaforuydu.

2018 yılında Hollanda'nın Lettele köyünde katıldığım FORTH Innovation fasilitatörlük kampının son gecesiydi. Mezuniyet yemeğinde, eğitmenimiz ve metodolojinin kurucusu Gijs van Wulfen, hepimize sertifikalarımızla birlikte birer rulo kağıt verdi.

İçinden çıkan şey hepimizi hem güldüren hem düşündüren bir sürprizdi: kişiye özel bir karikatür.

Beni gösteren karikatürde bir karakter, kutunun içinden dışarı çıkmak üzereydi. Kutunun en tepesine kadar gelmiş, bir eli dışarıya uzanmış, son bir hamleyle özgürlüğe atlamaya hazır. Kutunun dışında ise biri kadın iki kişi konuşuyordu:

Erkek: “Evet ya, kolay değil tabii. Bizim fasilitatör hep der: ‘Kutunun dışından düşünün!’”
Kadın: “Ama o… bizim fasilitatör zaten!”

“Kutunun Dışından Düşünün!” Demek Kolaydır… Peki Ya Çıkmak?

O karikatürdeki kişi bendim.

İçimde yıllarca ördüğüm konfor alanının içinde, tanıdık seslerle, alışkanlıklarla yaşamıştım

Güvenliydi, tanıdıktı ama… dardı.

Bir noktadan sonra büyüyemediğimi fark ettim.

Ve anladım: yaratıcılık, dışarıdaki yerde değil; dışarı çıkmaya çalışırken attığın adımın kendisinde.

Tam da bu yüzden, geçtiğimiz hafta Adana ve Adana Seyhan Rotary Kulüpleri tarafından düzenlenen RYLA Seminerleri’nde genç öğretmenlerle gerçekleştirdiğim “Kutunun Dışında, Geleceğin Işığında” sunumu benim için sadece bir konuşma değil; içsel bir farkındalık paylaşımıydı.

Kutunun Dışında, Geleceğin Işığında: Yaratıcılık Cesaretle Başlar

Yaratıcılık Bir Yetenek Değil: Bir Özgüven Meselesi

Sunumun merkezindeki kavram çoğu zaman yanlış anlaşılır: yaratıcılık.

Biz yaratıcılığı “özel bir yetenek” gibi görürüz.

Oysa asıl mesele bu potansiyeli hissedebilmektir.

Ve bu da ancak yaratıcı özgüvenle mümkün olur.

Yaratıcı Özgüven Nedir?

Yaratıcı özgüven; bir şeyleri “iyi yapmak” anlamına gelmez.

  • Net cevabı olmayan soruların karşısında durabilme cesaretidir.
  • Bitmemiş bir işi gösterebilme özgürlüğüdür.
  • Kendi zayıf alanınla yüzleşebilme olgunluğudur.
  • Başarısızlık ihtimaline rağmen yeniden deneme kararlılığıdır.

Bu yüzden çocuklar yetişkinlerden çok daha yaratıcıdır (Bkz: Marshmallow Challenge). Çünkü onlar:

  • Merak ederler,
  • Defalarca denerler,
  • Oyun oynar gibi öğrenirler,
  • Ve eğlenirler.

Sabit Zihniyet: Kutunun Çeperi

Bazen bizi durduran dış engeller değil; kendi iç sesimizdir.

“Ben yapamam.”

“Bu bana göre değil.”

“Zaten iyi değilim.

Timothy Gallwey’in deyimiyle bunlar iç parazitlerdir.

Stanford Profesörü Carol Dweck, “Mindset” kitabında zihniyetin gelişime açık olmadığında insanın adım bile atamadığını anlatır.

Kutunun Dışında, Geleceğin Işığında: Yaratıcılık Cesaretle Başlar

Ama o sesleri dönüştürmek mümkündür.

“Yapamam” dediğin yerde

“Deneyeceğim”

diyebildiğin an, dönüşüm başlar.

Kutunun Dışına Çıkmak: Rahatsız Edici Ama Dönüştürücü

Sunumda paylaştığım Zonlar Modeli, değişimin dinamiğini çok güzel anlatır:

  • Konfor Alanı: Güvenli ama durağan.
  • Korku Alanı: Bahaneler ve kaygılar.
  • Öğrenme Alanı: Yeni bilgiler, yeni beceriler.
  • Gelişim Alanı: Cesaret ve ilerleme.
  • Dönüşüm Alanı: Etki, ilham ve vizyon.

Her adım bizi biraz daha kutunun dışına çıkarır.

Ve orada sadece özgürlük yoktur; potansiyelimizin genişlemiş hâli vardır.

Kelebek Etkisi: Küçük Adımların Büyük Gücü

Yaratıcılık bireysel bir süreç gibi görünse de toplumun dönüşümünde dev rol oynar.

Meşhur Kaos Teorisi'ndeki “Kelebek Etkisi” bize şunu hatırlatır:

Küçük bir hareket, büyük bir geleceği değiştirebilir.

Bir öğretmenin attığı küçük bir adım;

bir öğrencinin hayatını,

bir okulun kültürünü,

bir toplumun yarınını etkileyebilir.

Çünkü eylemi olmayan fikir, dönüşemez.

Gelecek, Gideceğimiz Yer Değil; Yaratacağımız Yerdir

Sunumu Nancy Duarte’nin TED konuşmasındaki şu sözle bitirmiştim:

“Gelecek, gideceğimiz bir yer değil; bizim yaratacağımız bir yerdir.”

Kutunun dışına çıkmak bir konfor kaybı değil; bir ışık kazanımıdır.

Bir düşüş değil; bir sıçrayıştır.

Ve çoğu zaman insanlar sizin hâlâ içeride olduğunuzu sanır.

Ama önemli olan onların ne gördüğü değil, sizin attığınız adımdır.

Son Söz: Değişim İçten Başlar

Ve unutmadan…

“Ama o… bizim fasilitatör zaten!”

Bu söz bana hep şunu hatırlatır:

Değişim unvanla değil; insanın kendi içinde başlar.

Hazırsanız…

Kutunun kenarındaysanız…

Bir adım yeter.

Kutunun Dışında, Geleceğin Işığında: Yaratıcılık Cesaretle Başlar

Kutunun Dışında, Geleceğin Işığında: Yaratıcılık Cesaretle Başlar

Karikatürdeki bu cümleyi ilk duyduğumda hem gülümsedim hem de içimde derin bir sessizlik belirdi. Çünkü elimde tuttuğum şey sadece bir karikatür değildi; kendi içsel yolculuğumun bir metaforuydu.

SEYRÜSÜLÛK

SEYRÜSÜLÛK

Dilimize Arapçadan geçmiş olan "mürşid" kelimesi ise "irşad" sözcüğünden türetilmiş. İrşad; doğru yolu göstermek ya da rehberlik etmek anlamına çıkıyor. İşte tasavvufta o doğru yolu tanımlamak adına "seyrüsülük" tanımlaması kullanılıyor. Mü,,rit ise kendisine doğru bir şekilde rehberlik edilen ve böylelikle "doğru yolda ilerleyen kişi" olarak karşımıza çıkıyor.

Kuşakları Anlamak ve  Birlikte Anlam Yaratmak

Kuşakları Anlamak ve Birlikte Anlam Yaratmak

Sabah 09:00. Ofisin mutfağında alışılageldik bir kahve sırası… Sırada bekleyen üç kişi var. Yaşları farklı, bakışları farklı, beden dilleri farklı… Elinde kupasıyla en önde duran, 60’larına yaklaşmış bir adam. Gözleri yere dönük, düşünceleri muhtemelen dünkü raporda takılı

Umut Gerek

Umut Gerek

Üzerimize yağan kötülükler yağmuru doluya döndü ve hepimiz kendimizi yara bere içinde ve çok yorgun hissediyoruz. Sığınacak bir saçak bulamadığımız için evlerimize kapanmış fırtınanın dinmesini bekliyoruz. Ama karanlık günler uzadı ve güneş hiç doğmuyor sanki.

Güçlü Takımlardan Güçlü Organizasyonlara: Yüksek Performans Kültürünün Temelleri

Güçlü Takımlardan Güçlü Organizasyonlara: Yüksek Performans Kültürünün Temelleri

Bir üretim hattında görev aldığınızı hayal edin. Süreçler titizlikle planlanır, her anı saniye bazında optimize edilir; standartlar ve ritim asla bozulmamalıdır. Ancak kalite, bu düzenin en hassas noktasıdır. Toyota’da bir çalışan en ufak bir hata fark ettiğinde hiç çekinmeden üretimi durdurabilir. Tek yapması gereken “Andon ipini” çekmektir.